31 Ağustos 2022 Çarşamba

İlber Ortaylı ve 15. katta bavul mağazası fantezisi

Çin üzerine yazı yazmak, Çin uzmanı havasıyla bilmiş bilmiş konuşmak gibi bir hevesiniz varsa, hevesinizi ertelemeyin; çünkü işiniz sanıldığı kadar zor değil. Batı medyasında okuduğunuz, izlediğiniz dezenformasyon yayınlarından yaptığınız derlemenin üzerine siz de biraz bir şeyler eklediniz mi işlem tamamdır. (ara not: Batı medyası Çin hakkında haber vermeyi değil dezenformasyon yaymayı önceler. En sıradan haberi bile mutlaka eğip büker). Makaleniz-konuşmanız bugüne kadar yazılan-bilinen “Çin distopyası” anlatılarından biri olacağı için kimse yadırgamaz. Hatta aynı yöntemle, Çin üzerine konferans verebilir veya TV ekranlarında Çin uzmanı pozu bile kesebilirsiniz. Bu gruptakilere bir ibretlik örnek vermek istiyorum. Böylece meramımı daha anlaşılır biçimde anlatabilirim.

Yazının başlığını okuyunca muhtemelen aklınızdan “15. katta bavul mağazası (hatta herhangi bir mağaza) mı olur?” sorusu geçmiştir. Oluyormuş. Üstelik anlaşılan bina bir AVM de değil normal bir apartman. Memlekette allame-i cihan mertebesine layık görülen, bazılarına göre mürşit kabul edilen büyük âlim İlber Ortaylı hocaya göre “bal gibi de oluyor”muş.

Sanırım bir konferans veya bir TV programı gibi bir şey olmalı, (https://www.youtube.com/watch?v=D3ULF56YhFk&ab_channel=BilimNeDiyor) , İlber Ortaylı hoca konuşmasının bir yerinde lafı Çin’e getirdi. Programda sadece hocanın Çin hakkında (olmayan) derin bilgisini dinlemekle kalmazsınız, bonus olarak yanında bir de sunucu var. Sunucunun Mao döneminde köylülerin açlıktan toprak yediklerinden bahsetmesi ve yanlış hatırlamıyorsam bu yüzden öldürüldüklerini söylemesi gibi saçmalıklara katlanmak için Çin konusunda en az sunucu kadar bir cehalete sahip olmak şart. Belli ki Çin’in iklim koşulları nedeniyle tarihinde beklide yüzlerce kez yaşadığı ağır kıtlık koşullarından haberi bile yok. Devrimden sonra, Kuzey’de kıtlığa neden olan sulama sorununu çözmek için insan gücüyle açılan sulama kanallarını, Güney’de ise sellere karşı arazinin teraslanması çalışmalarını duymamış bile. Bir yalancı kaynaktan okuduğunu-duyduğunu o da orada satmaya çalışıyor, hocanın bilgisizliğine o da kendi bilgisizliği ölçüsünde katkı yapıyor. Ne de olsa, salonda “Siz ne saçmalıyorsunuz” diyebilecek kadar Çin tarihini bilen, Çin kültürünü tanıyan ve bugünkü Çin’i anlayabilen kimse yok. 

Saçmalayan veya Çin cahili olan sadece sunucu olsa üstünde durmaya değmez deyip geçebilirdik. Oysa az sonra aktaracağım örnekte görüleceği gibi, hoca da saçmalıyor ve Çin konusunda gerçek bir cehalet sergiliyor. İlber hoca, “15. katta bavul satıyorlar. 15. katta bavul mağazası mı olur? Amerika’da adam cadde üstünde satıyor, mağaza cadde üzerinde. Bunu değil falanca modeli veya başka modeli istiyorum diyorsun, kız 15 katı tıkır tıkır inip aşağıdan o modeli alıyor ve o 15 katı tekrar tırmanıp sana getiriyor. Çünkü asansörü kullanamıyor. Asansör sana bana serbest ama ona yasak. Köle için koşulları bile hazırlayamamışlar” diyor. 

Hoca, 15 katta bavul satan mağazayı nerede gördünüz ve gözden bu kadar uzak, yerden bu kadar yüksek bir mağazaya nasıl rast geldiniz? Yol üstünde yüzlerce mağaza varken ne diye 15. kattakini tercih ettiniz? Biz düzayak pazarlarda ve AVM’lerdeki bir mağazayı bulmakta zorlanırken sizin 15. katta bir mağaza bulmanız hakikaten takdire şayan bir hadise. Ayrıca, Çin’in o şahane ve bazısı çok büyük, bazıları sektöre göre uzmanlaşmış pazarları-mağazalarla dolu alanları ve AVM’leri varken hangi ahmak bir apartmanın 15. katında mağaza açar? Belli ki bu sizin kişisel deneyiminiz değil. Bir yerde izlediğiniz veya duyduğunuz bir martavalı orada tekrar ettiniz.

Size işin doğrusunu anlatayım (ayrıca, bavul sektörünü iyi bilirim. Bu sektörde iş yapan Çinli tanıdıklarım var): O 15. kattaki firma bir perakende bavul mağazası değil; çok büyük olasılıkla bavul sektöründe çalışan bir dış ticaret firması veya küçük bir olasılıkla şehrin ücra bir köşesinde kiraladığı bir binada faaliyet gösteren bir toptancı. Zira hiçbir Çinli 15. katta perakende mağazası açacak kadar ahmak değil.

Çin’de çok yaygın bir alışkanlık hatta bir kural vardır: Bir firma üretir yüz firma yurtdışına satar. O dış ticaret firmaları -ki çoğu 3-5 kişinin çalıştığı küçük işletmelerdir- üreticilerle kontrat esaslı çalışırlar. Bazıları bu üreticilere kendilerine ait modeller ürettirirler. Bu kadar çok sayıda dış ticaret firması Çin yönetiminin “refahın tabana yayılması” politikası uyarınca desteklediği bir girişimcilik türüdür. Çin ihracatının büyük bir kısmı bu firmalar üzerinden yapılır.

“Asansör size bize serbest ama o çalışan kıza yasak” lafınıza gelince, Çin’deki iş merkezlerinde, apartmanlarda-binalarda asansörü sadece küçük çocukların tek başına kullanmaları yasaktır. Ayrıca, asansör kullanmak hiçbir yerde paralı değildir. Kirasını ve aidatını ödedikleri binadaki asansörü kullanmak haklarıdır. 15 katı tıkır tıkır inip çıktığını söylediğiniz o kız muhtemelen bir-iki kat aşağıdaki depoya veya diğer ofislerine gidip geliyordur. 1-2 kat inip çıkmak için 15-25 katlı bir binada beklide 5-10 dakika asansör beklemek ayağına hızlı Çinliler için hiç akılcı bir davranış değildir. 

İlber hocanın anlattıkları ne kadar tanıdık bir distopya anlatısı değil mi? Batı medyasında bunun gibi binlerce distopya anlatısı okuyabilir veya izleyebilirsiniz, bu da işte onlardan biri.

Hoca, yaptığınızın ne olduğunu lafı hiç eğip bükmeden ve hiç ağzınızdan düşürmediğiniz şu ifadeyi kullanarak hatırlatayım: Bunlar çok ayıp şeyler.

İlber hoca, memlekette allame-i cihan muamelesi gördüğü, galiba kendisi de bu havaya girdiği ve bir de çevresinde “hoca, bilmediğin konularda konuşup saçmalama” diyen birileri olmadığı için hakkında çok az şey bildiği (Çin gibi) bir konuda bile (saçmalamak pahasına) konuşmakta bir beis görmüyor. Uzatılan her mikrofona söyleyecek sözleri, sorulan her soruya mutlaka bir cevabı var. Hem de ne açıklama, ne cevap. Hoca lafın sonuna geldiğinde, siz başını çoktan unutmuş oluyorsunuz.

Hoca, “Bu ne hadsizlik, sen kim oluyorsun da bu lafları ediyorsun, bu lafları etme cüretini nereden buluyorsun?” diye düşünebilirsiniz. İkinci uzmanlık alanım Çin tarihidir (Doktora çalışması devam ediyor). 20 yıldan uzun bir zamandır Çin’de yaşıyorum. Çok iyi düzeyde Çince bilirim. Yani Çin tarihi ve Çin kültürü konusunda size birkaç tur bindirebilirim.

Hiç yorum yok: