21 Aralık 2014 tarihli BirGün Gazetesinde yayınlanmıştır
Bir Çin TV kanalında, Çinli kadın
imamlar eğlenceli bir dille bölgelerinde (Ningxia) yaptıkları “kadın sorunu”na
ilişkin çalışmaları anlatıyorlar. Öyle ilginç şeylerden bahsediyorlar ki, kaçırmamak
için uzun zamandır ilk defa pür dikkat TV izliyorum. Türkiye’de “kadın hoca”
diye bilinen kadınlar burada “imam” (veya Çince ahong) diye anılıyor. Şakacı, sevecen
halleri ve samimi ve sıcacık gülümsemeleri insanın içini ısıtıyor.
Memleketteki bazı kadın/erkek
hocaların tavırlarındaki kibir, yüzlerindeki haset, nefret ve ceberut ifadeyi
gördükçe, aklımdan bu zorba ruhlu zevatın dillerinden düşürmedikleri zebaniden
rol çaldığı geçerdi. Yine de zebaniye haksızlık etmeyeyim. Çünkü bugüne kadar bir
hırsıza fetva hizmeti verdiğini duymadım. Bu zevat ettikleri lafları eninde
sonunda “öbür dünya”ya bağlayıp cehennem korkusu salıyordu. Öbür dünya hakkında
(hem de sanki oraya gidip gelmiş gibi) üfürmeseler, zaten kimse ne onları ne de
ettikleri lafları ciddiye alır.
Memleketteki hoca takımı ile
buradakiler arasında ciddi bir müktesebat farkı var. Buradaki kadın hocalar,
erkek aklının kadınlar aleyhine yarattığı dünyevi sorunlardan bahsediyor ve kadının
toplumsal statüsünü yükseltmenin mücadelesini veriyorlar. Yani,
memlekettekilerin aksine, öbür dünya ile değil bu dünyanın adaletsizlikleri ile
ilgileniyorlar. Bunların cehennem korkusu salarak dünyevi iktidar inşa etmek
gibi bir gayeleri yok.
Çalışmalarını kadın camilerinin
sınıflarında yürütüyorlar (kadınlara özel camiler Çin Müslümanlığının bir
ayırıcı özelliğidir). Görevleri şunları içeriyor: Dini bilgileri, yasaları,
yasaların kadınlara sağladığı koruma ve hakları, sosyal bilimlere ilişkin bazı
temel bilgileri ve devletin etnik ve dini politikalarını öğretmek. Aile
planlaması politikasına uygun eğitim vermek de görevleri arasında. Sınıfta,
yerel aile planlanma kurumunun yayınladığı bilgiler asılı ve bir cam dolap
içinde ücretsiz kondomlar var (Türkiye’de cami müştemilatına kondom koyanın
başına acaba neler gelir).
Görüldüğü üzere, aslında kadınlarda
farkındalık oluşturmaya yönelik bir temel eğitim veriyorlar. Arkaik erkek
aklının kadına ödül diye sunduğu “kutsal annelik rolü zindanı” bu kadınların ilgisini
çekmiyor. Bunun yerine, yakın zamanda kamusal alanda daha fazla var olmanın çalışmasını
yürütüyorlar. Ne de olsa akıllarına komünist ve feminist esintili bazı fikirler
üşüşmüş. Komünistlikleri ÇKP’nin rahle-i tedrisinden geçmiş, onayını (sertifika
sınavı) ve desteğini almış olmalarından geliyor. Yani kerameti ÇKP’den menkul
bir komünistlik. Feministlikleri ise amaç ve eylemlerinden, çalışmalarından
geliyor.
Kendi de bir kadın imam olan
bir yerel yönetici pragmatik ÇKP aklının politikasını şöyle özetliyor: “Kadın
imam sayısındaki artış Müslüman topluluklarda kadının sosyal konumundaki iyileşmenin
ve farkındalık yükselmesinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Öncelikle,
özellikle inanan kadınlarda farkındalık oluşmalı. Kadın hakları ve cinsiyet eşitliği
konusuna sıra ancak bundan sonra gelebilir”.
Arada bir haksızlık ettiğimi
düşündüğüm ÇKP aklı, geleneksel İslam anlayışının (yani erkek aklının)
yarattığı sorunların ancak kadınlar eliyle çözülebileceğini 20 yıl kadar önce görmüş
ve ilk adımları atmış. Bu konudan TV’deki bu program sayesinde yeni haberim
oldu. Bence, kapalı denebilecek bu geleneksel topluluğun modern toplumla
buluşması için sarf edilen önemli bir çaba. Umutluyum; çünkü ÇKP aklı bir şeye
el atmışsa, başarı şansı en az yüzde ellidir.
Ningxia, Çin’in orta-kuzey kısmında
yer alıyor. Sayıları iki buçuk milyonu bulan Müslümanlar nüfusun yaklaşık
yarısını oluşturuyor. Asıl merak ettiğim konu, en yakın Müslüman toplumundan iki
bin km kadar uzak bu iç bölgede yaşayan Çinlilerin nasıl Müslüman oldukları…


