Hong Kong (HK) özellikle
son beş yıldır neredeyse bir gösteriler şehrine dönüştü. Belirsiz bir süre için
geri çekilen yeni “suçluların iadesi yasası” karşıtı gösteriler üç aydan
fazladır sürüyor. HK yönetimi, mevcut yasayı Çin ve Tayvan aleyhine işlenen
“adi suçlar”a karışanları bu ülkelere iadeyi içerecek biçimde değiştirmek
istiyor (ayrıntılı bilgi için 31.07.2019 tarihli “Misilleme yasası” başlıklı
yazıma bakabilirsiniz). Tayvan hükümeti “Tayvan’ı Çin’in bir parçası olarak kabul
eden bu yasayı tanımayacağını ve HK ile anlaşma imzalamayacağını” duyurdu.
Not: Bu yazı
yazıldıktan sonra HK yönetimi yasayı geri çektiğini açıkladı.
Siyasi faaliyet
ve siyasal suçlar
Yeni yasa “siyasal
suçlar”ı iade kapsamı dışında tutuyor olsa bile, bunun toplumu yatıştırmak için
yeterli olmadığı görüldü. Çünkü (1) HK halkı ve Çin yönetiminin siyasi faaliyet
ve siyasi suç tanımları arasındaki derin uyuşmazlık var. HK’luların “siyasi
faaliyet”, “ifade özgürlüğü” vs olarak değerlendirdiği bazı durumlar var ki, bunlar
ÇKP için “ajanlık faaliyeti” ya da “Çin’e karşı düşmanca faaliyet” yani adi suç
kapsamında yer alıyor. Örn. Xi Jinping’i küçük düşürücü faaliyette (kitap/TV
yayını gibi) bulundukları suçlamasıyla (hepsi bir Batı ülkesi vatandaşlığına da
sahip) birisi HK diğerleri Çin vatandaşı beş-altı kişi bir-iki yıl önce Çin
istihbaratı tarafından bulundukları çevre ülkelerden Çin’e kaçırıldılar. Bunlar
basında yer alan iddialar olsa bile, en az iki kaçırma eylemi iddia değil
gerçek… Oysa ÇKP’nin “düşmanca, küçük düşürücü faaliyet” olarak gördüğü bu tür
eylemler HK için siyasal faaliyet veya ifade özgürlüğü. (2) Pekin, Çin için zararlı
bulduğu siyasi faaliyetlere zaten HK yönetimi aracılığıyla mevcut yasaları
kullanarak müdahale edebiliyor. Örn. İngiltere yanlısı faşist “HK Milli(yetçi)
Parti” iki yıl önce kapatıldı ve son gösterilerde bütün eski yönetici ve
militanları tutuklandı. (3) Şu haliyle HK siyasal sisteminde Çin’i rahatsız eden
bir şey olduğunu söylemek zor. HK’daki mevcut siyasal sistem, muhalif yapıların
mecliste çoğunluğu sağlayamamasını garantiye almak üzerine kurgulanmış. (Seçim
sistemi hakkında ayrıntılı bilgi için 11.09.2016 tarihli “O demokrasini de al
git…” başlıklı yazıma bakılabilir). HK siyasal sistemi ve siyasi haklar zaten ta
İngiliz kolonisi oldukları dönemden beri fazlasıyla güdük. Örn. İngiltere kolonisi
olduğu dönemde “HK Genel Valisi” hiç seçimle gelmemiş; hep atanmış.
Bu yasadan
neden korkuluyor?
HK halkının kendilerini
devletten (ve Çin’den) koruyabildikleri güvenilir hukuk sistemi, bağımsız yargı
ve ifade özgürlüğünü kaybetmekten korktuklarını düşünüyorum. Bu yasa yüzünden, HK
yargısının Çin yargısının etkisi altında kalmasından ve giderek işbirlikçisi halini
almasından endişe duyuyorlar. Göstericiler açısından böylesi bir sonuç, bugünkü
HK’un büyük zarar görmesi ve belki de mevcut özerk statüsünün yeniden
değerlendirileceği 2047 yılına kadar Çin eyaletlerinden birine dönüşmesi demek.
Göstericilerin
nasıl bir programı var?
Göstericilerin bir
programdan yoksun olarak hareket eden, orta sınıf ve öğrencilerden oluşan bir
tepkisel kalabalık olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ortada öne sürülen beş
maddelik bir derme-çatma talep listesi var, program değil. HK halkı her
gösteride (ayaküstü) bir çatı örgüt kurmakta çok beceriklidir. Fakat hep olduğu
gibi, bu çatı örgütün dile getirdiği liste kurulan çatının sorunu (her orta
sınıf hareketi gibi) doğru anlamadığını gösteriyor. Bence o talep listesi, yaşam
biçimi ve kültürünü koruma refleksiyle hareket eden orta sınıf ve gençlik-öğrencilerin
anlık kaygılarından ibaret.
En önemli sorun,
varlığını hissettiren ve gösterilere ağırlığını koyabilen bir sol inisiyatifin henüz
olmaması. Bu eksiklik gösterilerin ilerici bir yapıya evrilmesinin önündeki
engel. (HK’da ÇKP’ye rağmen solcu olmanın ne demek olduğun bir hayal edin). Sol,
HK’un yoksul bölgelerinden başlayarak henüz son birkaç yıldır fark edilir bir
güce dönüşmeye başladı. “Nasıl bir demokrasi” konusu ilk defa geçen seçimlerde
sol adayın seçim kampanyasında meydanlarda-kitlesel olarak konuşuldu.
Diyalog
komitesi
Tam da beklediğim
gibi, HK Genel Yöneticisi, birkaç gün önce bir diyalog komitesi kurulacağını ve
halkın kaygılarını dinleyeceğini duyurdu. Sonunda bir uzlaşı çıkması bence yüksek
olasılık. “Gerekirse polis-askerle ezerek kabul ettirmek” Deng Xiaoping
ekolünün adeta “Doğu’da insanın değil otoritenin değeri vardır” sözünü doğrularcasına
milliyetçi-devletçi aklına özgü bir yoldu. Bu aklın Parti’den tamamıyla tasfiye
edildiğini söyleyemesem de, büyük ölçüde silindi diyebilirim.
Yasanın
hedefi
Yasanın asıl hedefindekiler
başta ABD olmak üzere, Kanada ve İngiltere. Çünkü kim ne derse desin, bu yasa
ticaret savaşlarında kullanılmak için hazırlanmış bir misilleme yasası. Ayrıca,
Çin’den HK’a kaçıp paçayı (şimdilik) kurtaran mafiyöz takımın şehri terk etmesi
de HK’un kazancı olur…
Derindeki
bilinmeyenler
Buraya kadar
yazılanlar son günlerde yaşananları esas alarak yapılan değerlendirmeler. Bence
bu değerlendirmelerle yetinmek gerçeği ıskalamak olur. Sorun daha derinde ve
çok boyutlu. Bunları gelecek yazıda ele alacağım.